Anasayfa İletişim


Kansere karşı küresel uyarı

SaÄŸlık Bakanlığı Kanserle SavaÅŸ Dairesi BaÅŸkanı Prof. Dr. Murat Tuncer, 2030 yılına kadar kanser görülme sıklığında tüm dünyada yüzde 100’ün üzerinde bir artış beklendiÄŸini bildirdi.

Hacettepe Ãœniversitesi Tıp Fakültesi Halk SaÄŸlığı Ana Bilim Dalı BaÅŸkanı Prof. Dr. Nazmi Bilir de sigarayla etkin mücadeleyi öngören tasarının TBMM Genel Kurulunda bir yılı aÅŸkın süredir görüşülmediÄŸine dikkati çekti.Tuncer, yarın baÅŸlayacak Kanserle SavaÅŸ Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada, ”Kanserin globalleÅŸen bir saÄŸlık sorunu olduÄŸu” uyarısında bulundu.

Kanserin hızla artarak 2030 yılında özellikle geliÅŸmekte olan ülkeler için ciddi bir halk saÄŸlığı problemi oluÅŸturacağını ifade eden Tuncer, 2000’li yılların başında yılda 6 milyon insan kansere yakalanırken, bu sayının gelecek 20 yıl içinde 12 milyona yaklaÅŸacağını kaydetti.

2005 yılında 7 milyon insanın bu hastalıktan yaÅŸamını yitirdiÄŸini, 25 milyon kiÅŸinin ise kanserle yaÅŸadığını anlatan Tuncer, ”2030 yılında 24 milyon insan kansere yakalanırken, 17 milyon insan bu nedenle yaÅŸamını yitirecek, 75 milyon insan da kanserle yaşıyor olacak. Bu artışın en önemli nedeni, sigara ve yanlış beslenme baÅŸta olmak üzere kanser risklerindeki artıştır” diye konuÅŸtu. Sigara tiryakisi sayısının 2010’da 1.4 milyar, 2020’de 1.6 milyar, 2030’da ise 1.8 milyar olmasının beklendiÄŸini ifade eden Tuncer, obez nüfus oranının ise 2010’da yüzde 15-28, 2020’de yüzde 19-35, 2030’da ise yüzde 23-43’e ulaÅŸmasının öngörüldüğünü bildirdi. Tuncer, ÅŸunları kaydetti:

”Ortalama bir bakışla 2030 yılına kadar kanser görülme sıklığında tüm dünyada yüzde 100’ün üzerinde bir artış öngörülüyor. Bu artışın yüzde 75’inin ülkemizin de içinde bulunduÄŸu geliÅŸmekte olan veya geliÅŸmemiÅŸ ülkelerde ortaya çıkacak olmasına raÄŸmen, bu ağırlığı kaldırmakla karşı karşıya kalacak ülkelerin kansere dünyada harcanan bütçenin ancak yüzde 5’ine sahip bulunuyor olması, kanser kontrol programlarında bu hastalığı önlemeye ve erken tanıya ağırlık verilmesini zorunlu kılıyor.”

”TÃœTÃœN KONTROL PROGRAMI ÖNCELÄ°KLÄ°”-

Kanser kontrolünün birinci basamağı olan önleme faaliyetleri çerçevesinde öncelikle tütün, çevresel kanserojenler, yanlış beslenme ve yaÅŸam alışkanlıkları gibi risk faktörlerinin mümkünse ortadan kaldırılması gerektiÄŸini kaydeden Tuncer, ”DeÄŸilse korunmayla ilgili tedbirlerin alınmasını saÄŸlayarak ve toplumsal farkındalığı artırarak kanseri oluÅŸmadan önlemek asıl amacımız olmalıdır. Bu konuda da önceliÄŸimiz Tütün Kontrol Programı” dedi.

2004’de imzalanan Dünya SaÄŸlık Örgütü (DSÖ) Tütün Kontrol Çerçeve SözleÅŸmesi gereÄŸince Bakanlığının koordinasyonunda kurulan ”Tütün Kontrolü Ulusal Komitesi”nin bu alanda yoÄŸun bir çalışma yürüttüğünü ve Ulusal Tütün Kontrol Programı Eylem Planı hazırladığını ifade eden Tuncer, bu çalışmanın sonuçlarının yakında sosyal hayatta hissedilmeye baÅŸlanacağını söyledi. Murat Tuncer, AB uyum sürecinde kanser kontrol faaliyetlerinin ”Tüketicinin ve SaÄŸlığın Korunması Faslı” adı altında deÄŸerlendirildiÄŸini ve çeÅŸitli düzenlemeler yapıldığını anlattı.

Son 4-5 yıldır yürütülen kanser hakkında doÄŸru veri elde edilmesine yönelik çalışmaların sonuçlandığını ve 2002 ve 2003 yılına ait güvenilir kanser verileri elde edildiÄŸini belirten Tuncer, ”Buna göre ülkemizdeki kanser sıklığı 100 binde 140’dır” dedi. Tuncer, hedeflerinin gelecek yıl tüm kanser çalışmalarının ”Ulusal Kanser Enstitüsü” çatısı altında koordine edilmesi olduÄŸunu da belirtti.

-TÃœTÃœNLE MÃœCADELE YASA TASARISI-

Hacettepe Ãœniversitesi Tıp Fakültesi Halk SaÄŸlığı Ana Bilim Dalı BaÅŸkanı Prof. Dr. Nazmi Bilir de geçen yıl 2 Martta TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edilen sigarayla daha etkin mücadeleyi öngören yasa tasarısının bir yılı aÅŸkın süredir beklediÄŸini ifade ederek, ”Tasarı genel seçimlerden önce ele alınıp yasalaÅŸmazsa bütün emekler boÅŸa gidecek” dedi.

Bütün kanser ölümlerinin üçte birinden sorumlu olan sigaranın akciğer, gırtlak, mesane, yemek borusu, rahim, ağız, yemek borusu, pankreas ve böbrek kanserlerine yol açtığının bilimsel olarak kanıtlandığını belirten Bilir, şunları söyledi:

”Özellikle akciÄŸer kanserlerinin yüzde 90’ı sigaraya baÄŸlı. Sigara tiryakilerinin akciÄŸer kanserinden ölüm riski sigara içme süresi ve günde içilen sigara sayısıyla orantılı olarak, sigara içmeyenlere göre 10-25 kat daha fazla. Sigara tiryakilerinin yüzde 10-15’i akciÄŸer kanserinden ölür. EÄŸer sigarayla yeterince mücadele edilse 10 akciÄŸer kanserinin 9’u ortadan kalkar” dedi.

Bilir, diÄŸer kanserlerin tedavisinde önemli geliÅŸmeler elde edilmesine karşın, akciÄŸer kanserine yakalanan bir hastanın iyileÅŸme ÅŸansının çok az olduÄŸunu ifade ederek, ”AkciÄŸer kanserli her 10 hastadan ancak biri 5 yıl yaÅŸayabilirken, diÄŸerleri kısa süreler içinde hayatını kaybediyor. Tedavisi yeterince baÅŸarılı olmadığına göre akciÄŸer kanserinden korunmaya öncelik vermek gerekiyor. Bu da sigaradan uzak durmakla mümkün.” Türkiye’de 15 yaşın üzerindekiler arasında sigara içenlerin oranının yüzde 40 olduÄŸunu anlatan Bilir, bu oranın erkeklerde yüzde 50-60, kadınlarda da yüzde 20-25 dolayında bulunduÄŸunu söyledi. Bilir, Türkiye’de yaklaşık 17 milyon sigara tiryakisi olduÄŸunu kaydetti.

-SÄ°GARAYLA ETKÄ°N MÃœCADELE-

TBMM Adalet Komisyonunda geçen yıl 2 Martta kabul edilen kanun teklifi, sigara yasağı kapsamının genişletilmesini öngörüyor. Buna göre, kamu hizmet binalarının, koridorları dahil olmak üzere her türlü eğitim, sağlık, ticaret, sosyal, kültürel, spor, eğlence ve benzeri amaçlı özel hukuk kişilerine ait olan binaların kapalı alanlarında sigara içilemeyecek.

Tasarı mevcut haliyle yasalaşırsa sigara yasağı bulunan binalarda, birden çok sayıda kişinin istihdam edildiği çalışma alanları ile kamuya açık alanlarda ve toplu taşım araçlarında sigara içilmesine izin verilmeyecek, içenler için alan oluşturulacak, Bu alanlara 18 yaşını doldurmamış kişiler giremeyecek. Açık havada yapılan her türlü spor, kültür, sanat ve eğlence faaliyetlerinin yapıldığı yerlerde de sigara içilemeyecek.

Söz konusu düzenlemede, tütün ve tütün ürünlerinin reklamı yasaklanıyor, radyo ve televizyonlara bu konuda uyarıcı yayın yapma yükümlülüğü getiriliyor. Yasağa uymayanlara da çeşitli cezalar öngörülüyor.

ALINTI

Yorum yapılmamış

No comments yet.

Comments RSS TrackBack Identifier URI

Sorry, the comment form is closed at this time.