Karbonhidrat metabolizmasında görülen bozukluklar,genellikle genetik bir defekt dolayısı ile enzim yetersizliÄŸinden,hormonal bozukluklardan veya diyetik sebeblerden ileri gelir. Karbonhidrat motabilazmasında görev alan enzimlerden birinin yeterli miktarda olmaması sonucu,karbonhidrat metabolizmasında bozukluklar görülebilir. Devamını oku…
Karaciğerde glukuozdan glikojen sentezine glikojenezis denir. Glikojen,hayvansal dokular da özellikle karaciğer ve kaslarda yagın halde bulunan polisakkrittir.Etil alkolde çöker. İyod ile ,kımızı kahverengi bir renk verir. Hidroliz edilirse,glukoz ünütelerine ayrılır.
Açlık kan ÅŸekeri,yüzde 70-80 arasında deÄŸiÅŸir.Yemeklerden sonra kan ÅŸekeri düzeyi 160 mg’a kadar yükselebilirse de bu düzey genellikle 130 mg’ı geçmez.Yükselen kan ÅŸekeri düzeyi, 2 saat içinde tekrar eski düzeyine iner.Kapiller kan ÅŸekeri venöz kan ÅŸekerine kıyasla yüzde 10 kadar daha fazladır.Çünki bu kan,daha çok arter kanına benzer. Devamını oku…
Göze giren zerrecikler, tahriş edici kimyasal sıvı damlaları ve yakıcı etkiler nedeniyle saydam tabakadaki iltihaplanmalar (keratit) yada ülserler (korena aşınması) bu tabakada nedbe oluşmasına ve sonuçta buğulanmaya ve görme keskinliğinde azalmaya yol açar.
Åžiddetli korenea nedbesinde, bir ölüden nakledilebilecek saydam tabaka, görme yeteneÄŸini yeniden kazandırır. Göz merceÄŸinin dumanlanmasına metabolizma bozuklukları neden olur. Retina (aÄŸ tabaka) buzuklukları çok ciddidir ve körlüğe yol açabilir. Retina hastalıklarına retinopati denir. Gözün, koroid tabakasının kan damarları tarafından yeterince beslenmesi çok önemlidir. Besleyici kan damarlarının sertleÅŸmesi, kanın pıhtılaÅŸması ve bir kan pıhtısının damarı tıkaması ani körlüğe veya görüşün kısmen kaybolmasına yol açabilir. Devamını oku…
Renk körlüğü çoğunlukla doğuştan gelen bir bozukluktur ve retina tabakasındaki (ağ tabaka) konik elamanların metabolizma bozukluklarından kaynaklanır.
En fazla görülen bozukluklar kırmızı ve yeÅŸile karşı duyarlı olan konik elamanları etkiler ve kırmızı, turuncu, sarı ve yeÅŸil gibi renk çeÅŸitlerini ayırderdeme sonucunu doÄŸurur. Devamını oku…
Benler, çoçukların ellerinde ayak tabanlarında çıkan siğiller gibi, çoğunlukla zararsızdırlar.
DoÄŸum lekesi (naevus) de tehlikesizdir. Bu doÄŸuÅŸtan varolan, koyu renkli, bazen tüylü, bazen siÄŸil görünümünde bir lekedir. Pek çok insanda vardır. Devamını oku…
 
Ekzema kızarıklık, pullanma, su toplama, kabuklanma ve sivilcelenme gibi çeÅŸitli deri deÄŸiÅŸikliklerinin bir arada bulunduÄŸu bir hastalıktır. Genellikle yaÅŸ olan ekzama deride derin çatlaklar oluÅŸmasına neden olur. Devamını oku…
Bazı deri hastalıklarında kesecikler oluşur. Kesecik epiderimiste içi renksiz sıvı ile dolu olan ufak bir boşluktur.
ÖrneÄŸin viritük bir hastalık olan herpes simplekste öncelikle dudaklarda, bazen cinsel organlarda bir gurup ufak kabarcıklar görülür. Devamını oku…
Aknede asıl neden bakteri enfeksiyonu deÄŸildir.Ergenlik çağında ortaya çıkan, yoÄŸun ve yaÄŸlı bir salgı olan sebum ile kıl folikolünün aÄŸzındaki derinin saydam tabakasının aşırı derece de büyümesi(hiperkeratoz) ana etkendir. Devamını oku…
Boyutları iğne başından bezelye büyüklüğüne kadar değişen kistler deri dokusunda aşırı büyümenin sonucudur. Bunlar iz bırakmadan iyileşirler. Sivilce cerahatla dolu bir keseciktir.
Devamını oku…