Hani Sen Benim Hiç Vazgeçilmezimdin?
Seninle ilk okul çağlarında tanışmıştık, babamın en sevdiği en iyi arkadaşıydın, seni o kadar çok seviyordu ki yanından seni hiç ayırmıyordu.Yıllar geçtikçe bizler büyüdükçe halâ sen babamın en iyi arkadaşıydın ve babam seni kimse ile paylaşamıyordu. Sen sadece babama aittin.
Bizde seninle arkadaş olmak istediğimizde buna asla müsaade etmiyor ve çok kızıyordu babam.Ya seni çok seviyordu yada bizi, onu o zamanlar pek anlamıyordum.
Â
Â
Alışkanlıklar paslı zincirler gibidir derler, Kaslarda açtığı yaralardan bulaşırmış zehir..Sonra sen paslanmaya başlarmışsın, dokunduğun her şey paslanırmış..Yaşayabilecek kadar nefes alabilirmiş insan, ama soluk alamazmış, çünkü iliklerine kadar geçermiş seni esir alan oksidasyonlu zehir..
Â
Seni her içime çekişimde sanki vücudumun her yanında dolaşıyordun, ezbere biliyordun gideceğin yolları.Varlığın tüm bedenimi ve duygularımı işgal etmiş esirin olmuştum.
Öyle yakın dosttun ki bana ne zaman üzülsem sana sarıldım içim de sen vardın , ne zaman sevinsem yine sen vardın yanımda…
Ben  ne zaman acılar çeksem bir çıkmaza girsem sana sarıldım. Beni anlayan tek dost gibiydin içimi dolduran…Ve yıllarca öyle sanmıştım.
.
Â
Sadece ben umut etmiÅŸim.
Yine her doÄŸan yeni güne seninle merhaba derkenÂ
O yeni günüde seninle sonlandırmışım.
Â
Ama ben senden ayrılamamıştım.
Kararları ben değil her seferinde sen veriyordun.
Ne zaman kaçıp kurtulmak istesem
O kaçtığım yollarda yine sen vardın
Özgürlüğü elinden alınıp, belli komutlarla yaşama devam eden,.bir kafese kapatılan maymun gibiymişim.Şimdi bunu çok daha iyi anlayabiliyorum.
Seni çok sevmem hep yalanmış,
Seninle olmak zevk demek te yalanmış.
Yıllarca beni kendine esir etmekten ve acılar vermekten ,o pis kokunu üzerimde taşıtmaktan başka ne verdin ki bana,
Evet verdin verdiğin tek şey zarardı, gezindiğin ve dokunduğun her tarafıma paslı zincirler gibi paslar bıraktın, her bir yanıma ve beni bir kuru otun nikotin bağımlısı yaptın.Ve otuz yılda ellidört milyar liramı duman ettin.
Şimdi düşünüyorumda ;
Yıllarca seni çok sevdiğimi senden zevk aldığımı söylemişim.
Hep kendi kendimi kandırmışım.
Nasıl sevebilir bir insan her gün binlerce insan öldüren insan katilini,
Nasıl sevebilir binlerce kiÅŸinin hayatını yok etmek için uÄŸraÅŸ veren bir canavarı…
Canından çok sevdiği çoçuklarını,
Sevdiklerini yok etmek için uğraşan bir canavarı
Sağlıklı düşünen bir insan sevebilirmi ?
Bu azılı insan katilini.
Ancak aklından zoru olan hasta olan biri sevebilir kendini yok eden katilini..
.Demekki beni yıllarca hasta edip, duygularımı,düşüncelerimi deÄŸiÅŸtirerek alışkanlıklar yaratıp kendine bağımlı hale getirmiÅŸsin…Bunu hastalığımı kabul ettiÄŸimde anladım.
Anladım ki sen sinsi bir düşman ,
Sinsi hain bir sevgilisin
Senden ne dost olur nede sevgili,
Seni bırakıyorum ,
Seni içime çekme duygularımıÂ
Ve
İçimdeki seni yok ediyorum.
Sana isyan ediyor ve o esaret zincirilerini koparıyorum.
Özgürleşiyorum
“DUYGULAR DÜŞÜNCELERİ, DÜŞÜNCELERDE DAVRANIÅžLARI DEĞİŞTİRİRMİŞ.â€
Â
                                                              Â
                                                                                                      Feridun Erdoğan
Â
Â
                                                                                               Â
Related Posts
Yorum yapılmamış
No comments yet.
Comments RSS TrackBack Identifier URI
Leave a comment