EPÄ°DEMÄ°YOLOJÄ°
Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Hemşirelik Birliğinin(ICN=Internatıonal Counsil of Nurses) hazırladığı rapora göre bütün dünyada HIV ile ilgili üç epidemi dönemi olmuştur.
-Ä°lk epidemi: 1970’lerde baÅŸlayan günümüze kadar süren HIV virusuna karşı kanlarında “anti-HIV” antikoru bulunan 5.000.000 kiÅŸi iken, 1988′ de bu sayı 5-10 milyona ulaÅŸmıştır ve gidederkte artacağına kesin gözü ile bakılmaktadır.
-Ä°kinci epidemi ise ; ilk defa 1981 yılında ABD’de AIDS tanımlanması ve yayımlanması ile ortaya çıkar.1986’da dünyada 40.000 AIDS’li vakaya karşın1988’de , 10.040 vaka Afrika, Amerika, Asya, Avrupa ve Okyanus kıtalarından WHO’ ya rapor edilmiÅŸtir.Gerçekte bu sayının ise 150.000 dolayında olduÄŸu tahmin edilmektedir. 1993 yıllarında ise 1988’de kanlarında HIV bulunanların %10-30’unun hastalık olabileceÄŸi varsayımı ile 500.000 ile 300.000 kiÅŸi AIDS görülebileceÄŸi düşünülmektedir.Son verilere göre AIDS’e yakalananların sayısı; 1 milyonu Afrika ülkelerinde olmak üzere1,5 milyonu aÅŸmış olup 9 milyonda virüs taşıyıcısı bulunmaktadır.
-Üçüncü epidemi ise;HIV taşıyıcıları ve AIDS’lere karşı ÅŸidettli reaksiyon oluÅŸmasıyla günümüzde baÅŸlamaktadır.Korku ve bilgisizlik,kiÅŸi,aile ve sosyal konumu ÅŸiddetle etkilemektedir. En çok bakıma ve ilgiye gereksinim duydukları anda HIV ile ınfekte kiÅŸiler ve AIDS’liler aileden ve toplumdan dışlanmaktadırlar. Hastalık günden güne kiÅŸisel, sosyal,kültürel, politik etkilerle artarak katlanmaktadır.Dünya SaÄŸlık Örgütü raporlarına göre en cok yaygın olduÄŸu ülkeler Afrika,UzakdoÄŸu Ãœlkeleri,Güney-Kuzey Amerika baÅŸta olmak üzere Kanada,Ä°ngiltere, Fransa, OrtadoÄŸu ülkeleri,Rusya ve ülkemizde de rastlanmaktadır.Ãœlkemizde SaÄŸlık Bakanlığı kayıtlarına göre, 61 AIDS’LÄ° ve 118 taşıyıcı bulunmaktadır.Vakaların çoÄŸunluÄŸu 20-49 yaÅŸ arasındadır.
AIDS, Üretken bir yaş grubunu etkileyerek, zamanla toplumda sosyal,kültürel, politik ve ekonomik yönlerden olumsuz etkiler yaratacaktır.
Sendrom, hasta annelerden bebeklere de nakledilmekte ve bebek ölümlerine neden olmaktadır.Sıklıkla AIDS bazı risk gruplarını tutar.Bunlar;
-Homoseksüeller,biseksüeller,sık sık seksüel eş değiştirenler,
-IV yolla ilaç bağımlılığı olanlar,
-Kan ve kan ürünleri ile tedavi gören hastalar(hemofili, talasemi vb),
-Anneleri risk grubunda olan bebekler(Dünyada AIDS’li çocukların sayısı 100.000’i aÅŸmış bulunmaktadır),
-Eşleri risk grubunda bulunan erkek ya da kadınlar,
HIV taşıyanların 1/100 inde AIDS,10/100 unda hafif hastalık büyük bir çoğunlukta ise sessiz infeksiyon olarak olay geçirilmektedir.Virüslü bir kişinin başka bir infeksiyon hastalığına yakalanması olayı hızlandırmaktadır.
AIDS kelime olarak,”Acquired Immuno Deficiency Syndrome” sözcüklerinin baÅŸ harflerinden oluÅŸmuÅŸtur. Anlamı, edinilmiÅŸ bağışıklık yetmezliÄŸi sendromudur. BaÅŸka bir deyiÅŸle AIDS, doÄŸuÅŸtan sonra oluÅŸan bağışıklık mekanizmasındaki bozukluktur, diye tanımlanabilir.
EdinilmiÅŸ bağışıklık eksikliÄŸi sendromu, HIV(Human Immunedificiency Virüs) in T lenfositlere etkisiyle ortaya çıkan, immunolojik dengesizlikler ile ilgili olarak ağır infeksiyonlar ve neoplazi gibi belirti ve bulguların gittikçe artarak ÅŸiddetlenmesi ile karakterize, henüz tedavisi bulunmamış, 1981 yılından sonra tanımlanmış özellikle IV yolla ilaç bağımlılığı olanlar,Haiti’liler,A tipi Hemofilililer ve homoseksüeller arasında yayılmış ölümcül bir hastalıktır. Devamını oku…
Hamilelik sırasında hormon düzeylerinin deÄŸiÅŸmesi ve kabızlık ihtimalinin sonucunda hemoroitler geliÅŸebilir. Bazen hamilelikte bebeÄŸin büyümesi ve alınan kilolara baÄŸlı yük artışı sonucuda ortaya çıkabilir. Devamını oku…
Varisler, cilt altından gözükebilen geniÅŸlemiÅŸ damarlardır(venlerdir). Genellikle bacaklarda mavi-mor renkte görülürler.Ayaklarda ağırlık hissi ve aÄŸrıya neden olabilirler.Ciltte kaşıntı ve yanma hissi yaratabilirler. Devamını oku…
Hamilelikte deÄŸiÅŸen hormon seviyeleri sonucunda ciltte bir takım deÄŸiÅŸiklikler meydana gelebilir. Bu deÄŸiÅŸiklerin çoÄŸu doÄŸumdan kısa bir süre sonra kaybolur. Bazı hamilelerde hamileliÄŸin erken donemlerinde sivilce artışı gözlenebilir. Devamını oku…
Hamilelikte bebeÄŸin büyüyüp baskı yapmasıyla ve hem bebeÄŸin hemde fazla kiloların ağırlığıyla bel aÄŸrıları oluÅŸabilir.Bazı hamilelerde daha önceki saÄŸlık durumlarına göre ilk aylardan itibaren görülebileceÄŸi gibi, hamileliÄŸin ilerleyen dönemlerinde bebeÄŸin büyümesiyle baÅŸlayabilir veya artabilir. Devamını oku…
Hamilelikte mantar enfeksiyonları normale göre biraz daha sık gözlenir. Beyez,beynirimsi kıvamlı ,kaşıntılı akıntı ÅŸeklinde kendini gösterir. Vajinanın dudaklarında kızarıklık, iritasyon bulguları görülür. Ä°drar yaparken veya iliÅŸki sırasında yanmaya neden olabilir. Ancak mantar enfeksiyonlarının hamilelik üzerinde her hangi bir olumsuz etkisi yoktur. Devamını oku…
HamileliÄŸin 2-3. trimesterinde (üç aylık dönem) özellikle geceleri veya uyku sırasında ayaklarda kramplar geliÅŸebilir. Bacak krampları, hamileliÄŸin son aylarında haha sık görülür. Hamilelikte az hareketten kaynaklı kan dolaşımındaki deÄŸiÅŸiklikler, hamileliÄŸe baÄŸlı ayaklara binen yük artışı, büyümekte olan bebeÄŸin ayaktaki damar ve sinirlere baskısı hamilelikte geliÅŸen ayak kramplarının baÅŸlıca sebepleri arasındadır. Devamını oku…
Alman bilim adamları, kivinin kalp ve şeker hastalığı riskini yüzde 50 azalttığını ifade ediyorlar.Bir kivide bir portakalda bulunan C vitamininin, iki katı vitamin olduğunu belirten uzmanlar, bu lezzetli meyvenin aynı zamanda kabızlığı önlediğini ve cilde tazelik verdiğine dikkat çekiyorlar.
Alzheimer hastalığının seyri bireysel farklar gösterir.Bu farkları belirleyen pek çok faktörün arasında yaş, kişilik özellikleri,fiziksel,sağlık,aile öyküsü
