Anasayfa İletişim


AÅžIRI SICAKLARA DÄ°KKAT !

 ÖZELLİKLE   ÇOCUKLARI  AŞIRI SICAKLARDAN KORUMALIYIZ.

Havaların ısınması ile birlikte çocuklar parkta, bahçede, denizde, havuzda daha çok zaman geçiriyor. GüneÅŸin etkisi ile vücutta D vitamini sentezi de artıyor. Bu çocukların saÄŸlıklı geliÅŸimi için faydalı, ama   sıcak  havalara yine de dikkat etmek, çocukları korumak gerekiyor.Alınması gereken önlemleri ASM AtaÅŸehir  Tıp Merkezi’nden  Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr.Özlem Ketenci AltıkardeÅŸler anlattı:

 Yaz aylarında ishaller ve besin zehirlenmeleri daha sık görülüyor.Sinek, kene,  böcek gibi canlılar tarafından ısırık ve sokma vakaları da çoğalıyor.  Havuz ve deniz suları kirli ise havuza girme ile beraber ishal, hepatit A ve E , göz, kulak, deri enfeksiyonlarının gelişme riski beliriyor.Polenlerin ortaya çıkması, allerjik hastalığı olan çocuklarda astım krizi ve saman nezlesi   riskini de artırıyor.Aşırı sıcaklarda çocuklara öncelikle daha serin bir ortam hazırlamak gerekiyor.Hijyene  dikkat edilmeli. Kaynağı bilinmeyen suların tüketilmemesi  ellerin   tuvaletten  çıktıktan sonra, yemek öncesinde ve sonrasında yıkanması, şüpheli suların içilmemesi veya kaynatılarak kullanılması, çiğ sebze ve meyvelerin temiz sularla yıkanarak tüketilmesi ishal için alınacak önlemler.Et, süt, süt içeren tatlı, dondurma gibi yiyeceklerin güvenilir yerlerden alınarak tüketilmesi her zaman buzdolabında saklanması gerekiyor.Çocuklarla yolculuğa çıkarken yanınıza beden derecesi, burun tıkanıklığı için serum fizyolojik damla parasetomol içeren ilaç, antiseptik kremler, allerji giderici ilaçlar, yanık merhemi, böcek ve sinek ısırığı için kulanılabilecek jel, yarabandı alınması gerekir.

BOL SIVI ALMASI GEREKÄ°YOR

Yaz tatili sırasında çocukları saat 10.oo -16.oo  arasında güneşten korumak gerekiyor.Bu saatler haricinde de güneşe çıkarken mutlaka yüksek koruma fakörlü güneş kremleri kullanılmalı, güneşe çıkmadan yarım saat önce güneş kremi sürülmeli, iki saat aralıklarla tekrarlanmalı, terleme, denizden çıkma ve duş sonrasında yeniden sürülmeli, uygulanırken cilde eşit miktarda yedirilerek, ince bir tabaka olarak  sürülmelidir. Vücuttan su kaybı  olacağı için bol sıvı verilmeli, deniz ve havuzda  gelişebilecek boğulma ve kazalara karşı çok dikkatli olunmalıdır.Yüzme bilmeyen çocuklar can yeleği eşliğinde ve ebeveyinleri  gözetiminde suya sokulmalıdır.Yaz aylarında terleme ile paralel artan sıvı kaybı nedeniyle çocuklar su, meyve suları, ayran gibi içeceklerle bol sıvı tüketmeli.

SÄ°NÃœS ANATOMÄ° VE FONKSÄ°YONLARI

 SORULARLA  KULAK BURUN BOĞAZ HASTALIKLARI

Dr.Ö Taşkın Yücel

 

1-    PARANAZAL SİNÜSLER HANGİSİDİR?

 Paranazal sinüsler frontal sinüs, etmoid sinüsler,maksillar sinüsler ve sfenoid sinüstür

2- DOÄžUMDA MEVCUT OLAN SÄ°NÃœS HANGÄ°SÄ°DÄ°R?

    Maksiller ve etmoid sinüslerdir.

3- MAKSİLER SİNÜSÜN GELİŞİMİ NASILDIR?

  Doğumdan sonra her yıl 2 mm vertikal ve 3 mm ön arka düzlemde gelişir.3 yaşına kadar hızla büyür,7 yaşına doğru büyüme hizi azalır,7-12 yaş arası büyüme tekrar artar.Bundan sonra hafif bir büyüme göstererek yetişkin boyutlarına ulaşır.

4-ETMOİD SİNÜS GELİŞİMİ NASILDIR?

   Genellikle doğumdan sonra görülmesi güçtür,1 yaş civarında fark edilebilir,12 yaş civarında yetişkin boyutlarına ulaşır.

5-FRONTAL SİNÜSÜN GELİŞİMİ NASILDIR?

 Doğumda küçüktür ve  anteriör etmoid hücrelerden ayırt edilemez.İlk başlarda büyüme hızı düşüktür ancak bir yaş civarında ayrı olarak görülebilir.Beş yaş civarında frontal kemikte pnomötizasyon ilerlemeye başlar, erken adolesan da yetişkin boyutlarına yaklaşmakla beraber geç adolesan da gelişimi tamamlanır.

6-SFENOİD SİNÜSÜN GELİŞİMİ NASILDIR?

 Sfenoid sinüs: doğumda sfenoetmoidal resesin bir girintisi şeklindedir. 3 yaşına kadar bir gelişim göstermez.  3 yaşından itibaren pnömotizasyon başlar 7 yaş civarında sella tursikaya ulaşır. Gelişimi kafa kaidesine doğru ilerleyebilir veya herhangi bir aşamada kalabilir.

7- UNSİNAT ÇIKINTI, HİATUS SEMİLUNARİS VE ETMOİD İNFUNDİBULUM NERESİDİR?

Unsinat proses burun lateral duvarında yer alan ince kemik yaprak şeklinde olan bir oluşumdur.Anterosuperiordan posteroinferiora doğru uzanır. Görünüm olarak J şeklinde olan bu yapının orta ön kısmının hemen arkasında paralel olarak etmoid bulla yer alır.Lateralde burun duvarına yapışır. Üst kısmı kafa kaidesine uzanabildiği gibi  lateralde lamina papriseada da sonlanabilir.Konkav şeklindeki serbest arka kenarı ile bulla etmoidalis arasında iki boyutlu 1-2 mm lik bir yarık şeklinde Hiatus semilunaris yer alır. Bu yarıktan   geçildiğinde unsinatprosesin arka lateralinde yer alan üç boyutlu boşluk ise etmoidal infundibulum adını alır. Etmoid infundibulumun medialini unsinat çıkıntı, lateralinin büyük kısmını orbitanın lamina papriseası, maksillanın frontal çıkıntısı  ve bazen lakrimal kemik oluşturur. Ön tarafta bu kemik oluşumlar dar bir açıyla birleşerek ön kenarı meydana getirir. 

8-OSTÄ°OMETAL KOMPLEKS NERESÄ°DÄ°R?

Ostiomeatal kompleks orta meada yer alan ve sinüs ostiumlarının açıldığı yerdir.Sınırları medialde orta konka lateral yüzü,lateralde orbita,üstte ise kafa kaidesiyle sınırlanır.

9-OSTİOMEATAL KOMPLEKSİN ÖNEMİ NEDİR?

 *Burun içinde en sık hastalanan bölgedir.

 *Mukozal yüzeylerin yakınlığı nedeniyle en ufak ödem hali tıkanıklık ve inflamasyona neden olaraksinüs enfeksiyonlarının kaynağını oluşturur.

 *Anterior rinoskopi ile iyi değerlendirilemez.

 *Konvansiyonel radyolojik yöntemlerle iyi değerlendirilemez.

 *Belirtiler hafiftir ve tanı koydurucu değildir.

10-HANGÄ° SÄ°NÃœSLER NEREYE DRENE OLUR?

 Maksillar sinüsler orta meaya,posterior etmoid sinüsler üst meaya sfenoid sinüs sfenoetmoid resese drene olur.Anteriör etmoid sinüsler ve frontal sinüsler ise hiatus seminularise drene olurlar.

   Alt meaya yalnız nazolakrimal duktus drene olur.

11.PARANAZAL SİNÜSLERİ BESLEYEN ARTERLER HANGİLERİDİR? 

Frontal sinüs:Supraorbital ve supratroklear arterler

   Maksillar sinüs:Esas olarak maksiller  arterin  dalları, fasiyel arterden de dallar alır.

  Etmoid sinüs Sfenopalatin, ant, ve pos.etmoid arterden

  Sfenoid sinüs: Sfenoplatin ve pos  etmoid arterden beslenirler

12-SFENOPALATİN  ARTERİN SEYRİ NASILDIR?

 Sfenopalatin arter maksillar arterin üçüncü bölümünden ayrılır.Maksillar arter infratemporal fossadan çıktıktan sonra pterigopalatin fossaya girerek burada 6 dalla beraber sfenopalatin arteri de verir.Sfenopalatin arter pterigopalatin fossadan sfenopalatin foramen yoluyla buruna çıkar. Buruna çıktıktan sonra  lateral ve septal olmak üzere iki ayrı dala ayrılır.Lateral dal konka ve meatusların mukozasının kanlanmasını sağlarken, septal dal sfenoid sinüsün ön duvarını geçerek altından buruna açılır ve vomer mukoperiosteumunun kanlanmasını sağlar.Ayrıca kisselbach pleksusuna da dallar gönderir.

13-ANTERİOR VE POSTERİOR ETMOİD ARTERLERİN  ÖNEMİ NEDİR?

Anerior ve posreioretmoid arterler kafa kaidesi ile etmoid sinüsün sınırında yer alırlar ve anatomik olarak yol göstericidirler.Bu arterlerde meydana gelen zedelenmeler kontrol altına alınamaz ve orbita içine kanarlarsa görme bozukluklarına neden olabilirler.Bu durumda gerekirse intraorbital acil müdahale gerekebilir.

14-ANTERÄ°OR VE POSTERÄ°OR ETMOÄ°D ARTERLERÄ°N LOKALÄ°ZASYONU NASILDIR?

Ant.etmoid arter ve pos. etmoid arter internal karotisin oftalmik dalından köken alırlar.Ant.etmoid arter orbitadan anterior etmoid kanal yoluyla çıkar.

 Pos.etmoid arter posterior etmoid kanal yolulyla çıkar.Her iki arterde frontoetmoid sütür çizgisi üzerinde yer alırlar.Çoğunlukla tam üzerinde yer alırken bazı hastalarda 1-4 mm ferklılık gösterebilirler. Anterior lakrimal krestten ant etmoid kanala uzaklık 14-18 mm arasındadır.Her iki kanal  arası 10-11 mm kadardır.Pos.etmoid kanalla optik kanal arası 4-7 mm arasındadır.

  

Prof.Dr.OSMAN MÃœFTÃœOÄžLU’ dan ÖNERÄ°LER

 MUCİZE DİYETLERİN HEPSİ PALAVRA    

 Amerikan obezite Kurumu’nun yaptığı yeni bir çalışmanın sonuçlarına göre, temel iki kurala uylmazsa  hiçbir kilo verme planı çalışmıyor.Bu iÅŸin yalnızca iki yolu var: Daha az yiyecek, daha çok hareket edeceksiniz.Kazandığınız kalorileri azaltacak, harcadığınız kalorileri çoÄŸaltacaksınız.Bizim uzun süredir tekrarladığımız o ünlü cümle bugün de geçerli: “Yediklerimizin yarısı yaptıklarımızın iki katı.”Mucize diyetlerin tümü palavra.Yedikçe zayıflatan, belli bölgelerinizi incelten,yattığınız yerden kilo verdiren bir beslenme planı yok ve olmayacak.Lahana kapsülü,elma suyu,Ä°sveç ÅŸurubu,detoks solüsyonu, kaktüs hapı, hepsi palavra! EÄŸer kolay yoldan kilo vermek istiyorsanız bu iki kuralı benimsemeli ve iÅŸi saÄŸlıklı, neÅŸeli ve lezzetli bir hafifleme yolculuÄŸuna çevirmeli,yani daha medeni bir hale getirmelisiniz.Kolay diyetin yolu mucizelerden deÄŸil, iÅŸi keyifli bir hafifleme ve lezzet yolculuÄŸuna çevirmekten geçiyor.

REJÄ°ME GÄ°RMEDEN KÄ°LO VERÄ°N

 İşe ” perhiz”, “rejim”, hatta “diyet” gibi sözcükleri unutmakla baÅŸlayın.Bunların tümü kısıtlamayı, yoksun kalmayı, kısacası mahrumiyeti düşündürdükleri için sevimsiz sözcükler.Özellikle “rejime girmek”son derece ürkütücü bir yaklaşım.Bu tür”köktenci deÄŸiÅŸimler” hayatın her alanında olduÄŸu gibi kilo verme sürecinde de kolay ve kalıcı olmuyor.Sıkı önlemlere belli bir süre uyulsa bile bir süre sonra canlar sıkılıyor,keyifler kaçıyor.Evde, iÅŸte,eÅŸte, dostta ya da yaÅŸamın baÅŸka alanlarında ortaya çıkan deÄŸiÅŸimlerle diyetler bozuluyor,rejimler alt üst oluyor. Yani “soda-limon,salata” dan ibaret bir hayat uzun süre çekilmiyor.Bir süre sonra “rejim krizleri” çıkıyor,macera sonlanıyor.

Ä°NSÃœLÄ°N DÄ°RENCÄ°NÄ°Z MÄ° VAR?

 EÄŸer saÄŸlıklı kilonuzdan çok fazla saptıysanız,özellikle göbek-karın-gidik bölgesinde yaÄŸ biriktiriyorsanız kilo verme yolculuÄŸuna insülin direnciniz olup olmadığını öğrenmeden çıkmayın.Ä°nsülin direnci problemi çözülmeden bu iÅŸi baÅŸaramazsınız.BaÅŸarsanız da bir süre sonra yeniden aynı noktaya geri dönersiniz.Özellikle “reaktif hipoglisemi “diye bilinen ve “tatlı krizleri, açlık nöbetleri, yemek sonrası uyuklamalar, terleme, çarpıntı halleri,sinirlilik, öfke eÄŸilimleri, odaklanma eksiklikleri “ile kendini gösteren bir tablonun içindeyseniz, bu incelemeyi sakın ihmal etmeyin.Çünkü burada fazla kilolu olmak çoÄŸu zaman bir sebep deÄŸil sonçtur.Ve bir süre sonra kilo sorununuza muhtemelen tansiyon yüksekliÄŸi, ÅŸeker hastalığı, ürik asit fazlalığı,kolesterol,trigliserid dengesizliÄŸi gibi sorunlar da kendini gösterecektir.

KÄ°LOLU OLMAK RUH HALÄ°NÄ° ETKÄ°LÄ°YOR

 Kilolu insanlar genelde güleryüzlü,hoşgörülü, keyifli kişilerdir. Ama ne var ki bazılarında stres artışı, depresyon eğilimi, yorgunluk, isteksizlik, moralsizlik  gibi ruhsal  sorunlar da ortaya çıkabiliyor.Özellikle çabuk sinirlenen, çabuk tepki veren, alıngan kişilerde, ruh halinde sık dalgalanmalar olanlarda ve kronik yorgunluktan yakınan fazla kilolularda insülin fazlalığı ve bunun yol açtığı hipoglisemi sorunu temel faktör olabiliyor.Hipoglisemi problemi dikkate alınmadan hazırlanan fotokopi beslenme planları hipoglisemiyi daha da ağırlaştırıp sorunu daha çözümsüz bir noktaya taşıyabiliyor.

DÄ°KKAT!…DOMUZ GRÄ°BÄ°

(DSÖ) Dünya Sağlık Örgütü

bu virüsün çok tahlikeli  olabileceğini ve hızlı bir şekilde yayılabileceğini duyurdu.Tüm insanları tedbirli olmaları için uyardı.

Domuz gribi (A/H1N1)domuzlar arasında yaygın olan bir grip biçimidir.Normalde domuzlarda görülen bu grip çeşidi,domuzdan insana ve insandan insana bulaşabiliyor.Bulaşma yolu ise solunum olarak belirtiliyor.

HASTA OLDUĞUNUZU DÜŞÜNÜYORSANIZ BUNLARA DİKKAT EDİN

 

*Yüksek ateş ve gribal şikayetleriniz varsa hemen bir sağlık kuruluşuna gidiniz.

*Kendi kendinize evde herhangi bir tedaviye, ağrı kesici vb ilaçlara başlamayınız.Test ve tedavinin gerekliliğine sağlık kuruluşu karar vermelidir.

*Gribal durumdan şüpheleniyorsanız; Çocuklardan,yaşlılardan ve vücut direnci düşük hastalardan uzak durunuz.(onları koruyunuz)

*Kendinizi yormayıp mümkünse yatak istirahati yapınız.

*Bol sıvı tüketip,ihlamur, kuşburnu vs çaylardan bol bol tüketiniz.

*Taze sıkılmış meyve suları içip yeterli C vitamini alarak vücut direncinizi arttırınız.

*Ellerinizi sık sık sabunla ve bol suyla yıkayınız.

*Kalabalık yerlerde fazla dolaşmayınız.(Başka insanlara bulaştırmamak ve toplum sağlığını koruyarak ülke ekonomisine katkıda bulunmak hepimizin görevi olmalıdır.)

*Doktorunuzun size verdiği tedaviyi sonuna kadar uygulayınız.

*Öksürme ve hapşırma esnasında ağzınızı ve burnunuzu mendille mutlaka kapatınız.(ağız ve burundan etrafa sıçrayan en ufak damlacık bile gribin hızla yayılmasına sebep olur.)

*Kullandığınız selpak ve kağıt mendilleri sık sık değiştiriniz ve bunları bir poşetin içinde ağzı sıkıca kapalı olarak çöp konteynırlarına atınız.Açık ve serbert bir şekilde ortalığa atmayınız.

DOMUZ GRÄ°BÄ°NDEN NASIL KORUNABÄ°LÄ°RÄ°Z?

 

 *Korunmada ilk yapılacak ve en önemli yöntemlerden bi tanesi elleri bol su ve sabunla yıkamaktır.

*Ellerimizi yıkayamadığımız durumlarda seçenek olarak kullanabileceğimiz el dezenfektanları alcool bazlı mendiller ve jeller kullanılmalıdır.

*Hasta olan kişilerle yakın temastan kaçınmalı ve gerekirse maske ve eldiven kullanılmalıdır.

*Vücut direncimizi yüksek tutmalı, stresten uzak kalarak yeterli uyku ve sağlıklı beslenmelidir.Bol sıvı tüketerek toplu yerlerde fazla kalmamalıdır.

DOMUZ GRÄ°BÄ° HIZLA YAYILIYOR

 

Meksika’da 150 kiÅŸinin ölümüne yol açan domuz gribi virüsü hızla yayılıyor.Tüm dünyanın endiÅŸeyle izlediÄŸi hastalığı önleyecek aşının hazırlanmasının 3-4 ayı bulabileceÄŸi belirtildi. Devamını oku…